Abi

bana bir bira ltfn
suada_nisan.2011

Küfür öğrenmek

Türklerin kadar bilmiyorum ama yine de çok fena küfürler edebilirim. Wahaha
Tamam tamam korkumayın yine de siz daha yüksek seviyedesiniz.
Neyse.
Yabancı dil öğrenirken en çok ilgi çeken şey "küfür" diyebilirim.
Arkadaşlarım bana "Türkçen çok iyi" diye başlayıp "bir küfür et sene!" diyorlar.
Ben de "Hayır" diye başlayıp inanılmaz bir yeni dünyaya onlar davet ediyorum.
Ama bi yabancının küfürü ciddi bi duygu veremiyor ne söylendiği zaman tuhaf ve komik gelir.
Peki bu orta seviyemdeki küfür sertifikasını nerede öğrendim, nasıl bu kadar başarlı hale getirebildim.

Saatimi Mayıs. 2003 tarihisine geri döndürüyorum.

Kantindeyim.   
O gün maç vardı. BJK vs GS
Heyecan, ter kokusu, sigara dumanı ve delikanlılık ile dolu bir kantindeyim.
Ewt. Türkçem sıfır.
"Nasılsın"ı çok iyi biliyordum ama "Ne haber" diye soru geldiği zaman biraz düşünmek gerekiyordu ve son anda "iyilik senden" cumleyi zorlaya zorlaya çıkartabiliyordum.
Arkadaşlarıma 40cı iyiyim sen nasılsın derken maç başladı ve yalan gibi bir manzara sunuldu.
Daha 1 dk geçmeden ordan şurdan küfürler havaya çıkıyo.
Bunlar hepsi yazayım mı?
hehehehehe
Yok blogumum temiz tutalım
Şiddetlerden çocuklar kurtaralım
Ama bi yazarsam varya
:D


Ama ilginç bir nokta var.
Oyuncu kötü oynadığında yada hata yaptığı zaman yada kaleye güzel vurdu zamanda da yani nasıl olsa küfür. Gol kaçırdı mı şerefsiz, güzel vurdu mu yine şerefsiz.
Yani 3 hakem dahil sahadaki bütün insanlar ve onların annesi hepsi şerefsiz, i**e, t*p, ve başka.
Bir de kantindeki bütün eller havaya.

Maç bitene kadar en az 30 tane küfür öğrenebildim.

İki küfür yada üç küfür kombinasyonu yapmaya da öğrendim

Yeni bir Türkçe dönemim başladı.

Dolu bey

Turkçem sıfırıyken bşr olay daha.

Çişim geldi ve tuvalete gittim ama kapı kapalı. Hem de Çok kapalı.

Kapıyı çaldım içinden "Dolu" diyor bende odama döndüm

10Dk sonra yine gittim ama kapı yine kapalı.

Bir daha çaldım ama yine "dolu" diyor ve maalesef odama geri dönüş.

10Dk sonra ayaklarım yere sürerek bir daha denemeye gittim ama yalan gibi bir cevap

"DOLU"

Aman tanırım ben bugün günah mı yağtım, beni cezalandıryorsun galiba.

Yüzüm kıp kırmız ve gökyüzü sap sarı. Tutamıcam.

20 yaşındaki yabancı erkek öğrenci pantolonuna işletmek istemiyor tabi ki.

Arkadaşlar soruyo ; "sen niye hala tuvalete gidemedin"

Ben de bu soruyu çok beklemiştim, biri gitsin bana yardım etsin diye ağlayarak cevap verdim

"Dolu kim ya"

"Ne?"

"Bu Dolu, yarım saattir tuvaleti kullanıyor!"

1 saniye , 2 Saniye ve 3 saniye sonra

"WAHAHAHAHAHAHAHAHAHA"

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Neyse o gün Dolu Bey ile küşmüştüm!

Fenerbahçe mi Ankaragücü mü!

Son iki maçta 4-2 / 2-1 hep Ankaragücü güldü.
Bu sefer nolucak bakarız

Ezel

Ben de bu güzel dizi EZEL izleyeyim
Biri bana torrent göndersin lütfen

İnecek var

Kaldığım yurttan heryer yakın hiç otobüs, dolmuşa felan kullanmamıştım. Nereye gitsem yürüyerek giderdim. Birgün bir koreli arkadaşım beni evine davet etti. Mangal yapcakmış.
Ama bayağı uzak bu yüzden hayatımda ilk kez dolmuşa binmek zorunda kaldım. Kızılaydan Dikmene gitcekmişim. Hiç dolmuşa binip inmediğim için, birde kullandığım kelimeler hergün aynı olduğu için dolmuşta hangi kellimeler kullanacağını bilmiyorum. Arkadaş diyorki dolmuşa binip yakılaşık 15dk sonra UMAR diye küçük bir market çıkınca bağırcakmışım.
"Umar'da inecek var"
İnincede orada beni alcakmış.

Bindim dolmuşa hiç camlar mamlar bakmadan saatime konsatre oldum ve 15dk geçti kafamı kaldırıp dikkat ettim bu UMARı görmeyip geçersem annem babam arkadaşlarımla güle güle alasmardık. Sanki dünyanın sonu geliyormuş. Neyse gözlerim UMARı gördü kalbim de  atışında. İçimden kaç kere hazırladım tekrarladım 'Umar'da inecek var' 'Umar'da inecek var' 'Umar'da inecek var' 'Umar'da inecek var'  'Umar'da inecek var' 'Umar'da inecek var'
Evet! zaman geldi ve yüksek ses ile bağırdım (küçük ses → şöför duyamıyacak → yola devam → byebye annem babam arkadaşlarım memreketim istikbalım)
"Kaptan Umar'da inek var"

Yüzüm kıp kırmız oldu ve dünya sona ermiş gibi.
Ah.......
İnek var.. İnek var..
Türkiye'nin başkentinin merkezi mahallelerinde bir marketinde inek varmış
ne kadar yaratıcı bir adamım.

O gün tavuk pirzolayı alıp eşek gibi yedim.
ve yanımda da bira bira bira.
sarhoş oldum ve gece gece bağırdım
"Kaptan Umar'da İNEceK var"

Dede ağlamayın lütfen

Türkiye'de ilk gece.
Sessizlik, heyecan, yalnızlık, Türkçe sıfır yabancı ve gece.
12saatlik uçuştan sonra kim yorulmaz ama uyuyamıyorum şu duygulardan dolay.
Gözlerimi kapattım zorla uykuma taaaam dalırken birden

   اللّهُ اَكْبَرُاللّهُ اَكْبَرُاَشْهَدُ اَنْ لا اِلَهَ اِلاَّ اللّه

اَشْهَدُ اَنْ لا اِلَهَ اِلاَّ اللّهُاَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدَاً رَسُولُ الّه

حَىَّ عَلَى الصَّلاةِ حَىَّ عَلَى الصَّلاةِ اَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدَاً رَسُولُ اللّه

20 senedir hiç duymadığım bir ses geliyor. Bir yada birden fazla dede ağlıyo. O kadar şaşırdımki çizgi filmlerdeki karakterler gibi 0.13 saniyede 90 dereceli bir kalkışa başardım.

                 0.00                                                                                                                                      0.07                                                                         0.13
Dünya Rekor! Olleyyyyyyyy!!
Annem babam bu Türkiye çok farklı! Ben ne yapayım!

  

Bebekken

hmm ne kadar rahat hehehehehehehehe
Niye gülüyom? Ne bakyon!
Annem beni niye oraya soktuğunu anlıyamam.

TÖMER'de birinci gün

2003. Mart

Son anda vardım. Evet burası Türkiye'nin başkenti Ankara. Ben burda en az 5 sene oturcam ama bu ülke hakkında hiç bilgi yoktu. ( İstanbul havalimanında öğrendim İstanbul başkenti olmadığını: bu noktada bahanem yok, utanmak var ) Gece 11 de Ankara'ya indim ve ertesi gün hemen Tömer (Ank. Üniversite'nin Türkçe Kursu) de Türkçe öğrenmeye gittim. Merhaba bile bilmiyordum ve İngilizce de çok az biliyordum (Kafam İngilizce biliyordu ama bir yabancı gelip İngilzce ile soru sorarsa Amerikanlar'ın konuşma şekili ile yani sanki Amerika'da 10 sene oturmuşum gibi çok doğal olarak çıkan tek kelime : I dont know English) Kapıyı açtım ve sınıfa girdim. Hoca birşey diyor ve anladığım tek şey şöyle : Bu kesin Korece değil.
Hoca : xxx xxxx xxx x xx x
Ben : :D
Hoca : xxx x x x x xxxxx xx x x
Ben: :D
Hoca : xxxxx xxx xxx x xxxxx xxx
Ben:  :D (Gülüyordum ama YETER! demek istiyordum)
3 saat geçti ve hoca hala xxx xxxxxx xxxx diyor
ve son 4cü saat

Hoca: xxxx xx xxxxxxx xxx ? (soru olduğunu anladım)
Ben: :D
Hoca: xx xxxxxxxxxx xx xxxxx ?
ve Benim son cevap

hocam ben gerçekten anlamıyorum Memrekete dönmek istiyorum